23 Mart 2010 Salı

Annem

Bir çocuğu büyütmek nasıl bir özveri ve sabır ister hiçbir fikrim yok. Az çok birşeyler biliyorum ama bu, buzdağının görünen kısmı sanırım. Birini koşulsuz şartsız sevmek, acısını kendi acısı gibi sahiplenmek, mutluluğunda dünyaların onun olması nasıldır bilmiyorum. Bildiğim, daha doğrusu gözlemlediğim şey doğaüstü bir sabır ve sevgi.

Annem beni tek başına, binbir zorlukla büyüttü. Bu fotoğraftan yaklaşık bir yıl sonra babamı kaybetti. Tekrar evlenmeyi aklının köşesinden bile geçirmedi. Çünkü bir kız çocuğu vardı ve bir üvey babayla yaşamasını kabul edemezdi, tabi babama olan sevgisinden bahsetmiyorum bile. Hala adını andıkça gözleri dolar...

Beni doğurmadığı halde, doğurmuşlardan daha çok sevgi verdi. Küçük bir fiske vurmadan, çiçek gibi yetiştirdi beni. Yaramazlık yaptığımda ağlardı. Bağırıp çağırmazdı hiç, sessiz sessiz ağlardı. Bir gün arkadaşlarımla oyuna dalmıştım, dağ tepe gezerken vaktin nasıl geçtiğini anlamamıştık. Hava karardığında aklımız başımıza gelmişti. Mahalleye ulaştığımızda çocuklar teker teker evlerine girerken bağırışmalar, ağlamalar, lütfen vurma anneler birbirine karıştı. Korka korka eve doğru yürüdüm. Kapıyı açtım. Annem mutfak masasında oturmuş ağlıyordu. Yüzüme baktı, hiçbirşey söylemedi. Yüzünden ip gibi yaşlar süzülüyordu. Hani derler ya, yüreğim iki değirmen taşının arasında kalmış buğday tanesi gibi ezildi. Ben de başladım ağlamaya. Sonra sıkı sıkı sarıldı bana. Annecim kızma, küsme diye ağlıyordum cıyak cıyak. Koklaya koklaya öptü. Anneler çocuklarına küsmez ama üzülürler dedi. Bu onu hatırladığım ilk üzüşümdü.

Yıllar geçtikçe ben büyüdüm, dertler büyüdü. Artık eskisi gibi ağlamıyor. Yaptıklarımın sorumluluğunu almam için söylediği tek laf var. Kendin ettin kendin buldun. O yüzden ona dert yanmıyorum artık. Beni çok sevdiğini, bu dünyada benim için canını verebilecek tek insanın o olduğunu biliyorum. Ama kendi problemlerimi, kendi yaptıklarımın sorumluluğunu almayı ve onunla paylaşmamayı daha uygun görüyorum. Beni böyle yetiştirdiği için ona minnettarım. Bunca sabır gösterdiği için, beni bir ordu kadar çok insanın kalbiyle sevdiği için, başım sıkıştığında arkamda ulu bir dağ gibi durduğu için...

Aramızdaki yarım asırlık fark yüzünden fikir çatışması yaşadığımız olur her anne kız gibi. Ama şöyle bir bakınca bizimki minimum düzeyde. Belki benim bir kız çocuğum olsa onun bana gösterdiği toleransın onda birini gösteremem. Ve tabi sabrın.

Bu yazıyı neden yazdığıma dair herhangi bir fikrim yok şu anda. Her zamanki gibi içimden böylesi geldi. Yavrular tehlike sezdikleri anda annelerinin kuytu kucaklarına sığınırlar. Bütün canlılarda durum aynı. Bu değişmez kurala uyuyorum. Bu gece annemin dingin limanına çekiliyorum. Bunca darbeden sonra kendime gelebileceğim tek yer onun kalbi. Onu anlatmaya kelimeler yetmez. Ve zaten ben de anlatabilmiş değilim pek. Kafamı toparladığımda daha güzel bir yazıyla bu borcumu öderim.

Dünya üzerindeki bütün annelere ve kuzularına...
Sevgilerimle...

9 yorum:

  1. Sabah sabah ağlattın beni ne kadar içten yasmışsın...Dün akşam annemle tartışmış bir kız olarak utandım kendimden..Teşekkür ederim...Bugün gönlünü alıcam:((

    YanıtlaSil
  2. çok güzel yazmışsın eline sağlık. bende gurbette biri olarak ne kadar özledim bilemezsin. benimde annem bir fiske vurmadan daima arkamda olarak büyüttü beni

    YanıtlaSil
  3. Kupia papalina; çok üzüldüm :( ama elde değil işte anneler ve kızları hem tartışırız hem de deli gibi severiz annelerimizi. Her zaman bir küçük öpücüğe tav olurlar işin güzel yanı.
    Baharcığım; ne kadar güzel birşey değil mi? o yüzden çok karşıyım şiddete. Çocuğunu döven bir anne gördüğümde tanısam da tanımasam da tepki gösteriyorum. İnşallah en kısa zamanda anneciğinle hasret giderirsin canım.

    YanıtlaSil
  4. Annesinin kuzusu ve bir kuzunun annesi olarak boğazımda kocaman bir yumru ile kala kaldım.

    YanıtlaSil
  5. lolipucum arada bir bu güzel duyguları hatırlamak ve hatırlamak iyi oluyor. Nasrettin hoca hikayesi gibi hani eşşeğini kaybedip buluyor ya. Bazen kaybetmeden bulmak lazım. Daha bir anlamlı oluyor öyle :) Anneciğine ve kuzucuğuna sevgiler.

    YanıtlaSil
  6. ne güzel anlatmışsın anneyi...annelik başka bişey benim de 17 yaşında bir kızım var ve hala aklım kalbim her an onunla beraber ...Rabbim sana da hayırlı evlatlar versin tabi önce hayırlı bir eş :) sevgiler canım

    YanıtlaSil
  7. Canım benim çok sağol. Sana kızınla uzun mutlu bir ömür dilerim. İnşallah benimde kendisi için endişelenebileceğim bir kuzum olur ilerde :)

    YanıtlaSil
  8. Valla fatoşum yazılarını hayranlıkla okuyor, sürekli takip ediyorum. Çok güzel anlatmışsın yine.

    YanıtlaSil
  9. Pek olmadı sanki bu enişte yaw. Annemi tam anlatamadım. Ama dün geceki duygularım bunlardı. Biliyorsun berbat ötesi bir gün geçirdim. :(

    Bir de Kaan ve Sedam yüzünden anneliğin ne kadar zahmetli bir şey olduğunu öğrenince daha da hassaslaştım. :(

    Bu arada msn bozuk burdan yaziim yarın Gülizar ablayla ot toplamaya gidiyoruz. perşembe akşamı ot yemeği var menüde enişte :)

    YanıtlaSil

Bunlar da ilginizi çekebilir...

Related Posts with Thumbnails