26 Şubat 2010 Cuma

Nedensiz bir yorgunluk mu bu?


Neşeli uyanışlarıma, gülüşlerime gölge düştü bu sabah. Ne kadar önemsiz, korkma diye telkinde bulunsam da kendime, o kadar farkında yaşıyorum ki; atlatamıyorum bu karamsarlığı. Güzel sözler, destekler yalnız kalınca uçup gidiyor aklımdan. Fatma adıyla anılan bu neşeli ruh helyum balon gibi havalanıyor, ardında da silik kara bir siluet bırakıyor böyle. Bu resmi hiç unutmayacağım. Ben de uyandırdığı bu karamsar ruh halini ise elimden geldiğince çabuk bir biçimde, akıl defterimin en ücra köşesine atacağım. Kafamda binbir soru ve sorunla birlikte Kültürparkın altındaki kimsesiz durağa oturdum. Herzamanki gibi randevuma erken gitmiştim. Sabah 9.30, kulağımda Lady D'Arbanville, somurtkan bir surat ve en nefret ettiğim belirsizlikler. Ne kadar yorgun olduğumu farkettim. Amaçsızlaşan hayatımı düşündüm. Bu aralar ne kadar zordan güldüğümü... Sonra içten bi gülümseme geldi. Bütün bu bozuk ruh halinin müsebbibi elim miydi?
Müzikçalarımda dup tıs dup tıs bi müzik açıp, coton pink rujumu tazeleyip, yüzüme anlamsız kocaman bi gülücük giydirip yürümeye başladım. Altıparmak caddesini boydanboya geçip, Tophane sırtlarına tırmanmaya başladım. Saat kulesinin altında derin bir nefes temiz havayla birlikte boyunluğumu çıkardım. Sevdiceğime örmüştüm bunu. Yanımda hissedebilmek için taktım. Elimde tutarken gözlerim doldu. Dün gece sıcacık boynunu öptüğümü düşün takarken demişti. Gerçekten de öyle oldu. Yanımda olduğunu düşündüm bir an. Ve düşündüklerimden dolayı beni azarladığı geldi gözümün önüne. Sonra elele tutuşup yürüdük...

Ve yine o hayat kumkuması işte. Bu romantik düşünceler uçup gitti aklımdan. Ta ki bu saate kadar. Yazdıkça geçer diye düşünüyorum ama geçmiyor. Kendimi oyalıyamıyorum bir türlü. Her şeyi hızlı yaşamaya, hızlı bitirmeye, sonlandırmaya o kadar alışmışım ki, herşey sihirli bi değnek dokunmuşçasına pat diye olup bitsin istiyorum. Kurduğum bütün planlar gerçekleşsin ve son noktada, sıcacık bi güneşin altında, kucağımda küçük bi bebekle, ağaçların altında kocaman bi hamakta uyurken bulayım kendimi, dingin...

O kadar yorgunum ki, nedensiz bir yorgunluk mu bu?

5 yorum:

  1. Gül bahçesine girenler gül olmasalar da gül kokarlar. Kainatin en güzel gülünün(S.A.V) kokusunun üzerinize olması temennisiyle. Mevlit Kandiliniz Mübarek Olsun.

    YanıtlaSil
  2. gül veren elde bir miktar gül kokusu kalır.. (çin atasözü)

    heryere yayılmış gülümüzün kokusu...

    hergününüz kandil gibi olsun..

    sevgiler...

    YanıtlaSil
  3. canım benim sözkonusu sağlık olunca insan ne kadar da iyi düşünmeye çalışsa yıpranıyor yinede.. İnşallah en kısa zamanda sağlığına kavuşursun. Bu arada eğer hazırlığın tamamsa bana hediye paketinin fotosunu yollayabilir misin?

    YanıtlaSil
  4. Canım hediyelerim tam olarak hazır değil. Örgüm bitti de süslemesi kaldı. Bugün hallederim hepsini inşallah. Mail olarak yollarım fotoyu. Öpüyorum çok çok sevgiler

    YanıtlaSil
  5. Fatmacığım inan seni çok düşünüyorum ve merak ediyorum, nasıl oldun?

    YanıtlaSil

Bunlar da ilginizi çekebilir...

Related Posts with Thumbnails